Yaşama Sanatı- Deve, Aslan ve Çocuk

Friedrich Nietzsche'nin Gelişimsel Düzeyleri

                 Alman filozofu Friedrich Nietzsche insan bilincinin gelişiminin üç farklı düzeyini tarif etmiştir. İlkini " deve " düzeyi olarak adlandırmıştır. " Deve "  ebeveynlerimizin ve atalarımızın şablonlarını, değerlerini ve davranışlarını asimile ettiğimiz çocukluk şartlandırması düzeyidir. "Develer" olarak geçmişimizin bilgeliğini aktarırız. Fakat aynı zamanda bilinçsizliği, ön yargıları ve bizi yetiştirenlerin ve bizden önce gelenlerin bastırılmışlığını da asimile ederiz. Develer olarak "evet" deriz. Geçmişin öğretilerini sorgulamadan kabul ederiz. Eğer sonsuza kadar bir deve olarak kalırsak takılı kalırız ve bilinçte bir ilerleme olmaz. 



                     İkincisini aslan düzeyi olarak adlandırır. İleriye doğru bir sıçrama yapmak için, eskiye başkaldıran "aslan" düzeyine geçmeniz gerekir.  Aslan "hayır" der. Geçmişin değerlerini ve davranış şekillerini ve bize öğretilmiş olanları sorgular. Aslan geçmişin baskı altında tutmasına, bayatlığına ve emniyetine, geçmişin bilinirliğine ve tanıdıklığına karşı kükrer. Geleneğin köleliğinden kurtulur ve cesaretle yeniye doğru gider. Sadece bir aslan haline geldiğimizde bir insan olarak gerçek potansiyelimizin farkına varabiliriz. Fakat aslan düzeyinin de kendi kısıtlamaları vardır. Eğer aslan olarak kalırsak hayatımızı kükreyek geçirebilir ve hatta otoriteye veya her çeşit kurala karşı kükreyen, körlemesine her şeye isyan eden biri olarak bir kimlik bile geliştirebiliriz. Deveden aslana sıçramak muazzam bir cesaret ister zira diğer develerin onaylamamalarına ve hatta kınamalarına maruz kalırız. Develer aslan olma cesaretini bulanlara oranla sayıca üstündürler.

                  Buna rağmen daha da fazla cesaret isteyen atılacak bir adım daha vardır. Ve bu da tekrar bir "çocuk" olmaktır. Nietzsche'ye göre "çocuk"  düzeyi insan bilincinin en son düzeyidir. Çocuk hem "evet" hem de "hayır" ı aşmıştır. Ne devenin itaatkarlığı ne de aslanın savaşı vardır. " Çocuk" serbest bırakma düzeyine gelmiştir. Hayatı ve insanları olduğu gibi kabul eder fakat durum gerektirdiğinde aslanın kuvvetini kullanmaya da muktedirdir. Bu masumiyetin  ve güvenin geri dönüşüdür, devenin körlemesine masumiyetinin ve güveninin değil ama bilgeliğin ve olgunluğun masumiyetinin. 










Kaynak: İlişki Sanatı - Krishnananda - Amanda
























Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Antik Mısır Sanatı

Ayşe Celile Hikmet Uğuraldım (1880-1950) - İlk Türk Kadın Ressamlarımızdan...

Antik Yunan Sanatı (MÖ. VII. ve V. Yüzyıllar Arası)